top of page
Yazarın fotoğrafıDeniz Değerli

Bunu Yapan Mutsuz Olur (2): Şikayet Etmek

Özellikle günümüzde sürekli herkesin her şeyden şikayet ettiğini görüyoruz. Şikayet etme alışkanlığı inanılmaz boyutlara geldi. Oysa ki sürekli şikayet etmek zihni hep olumsuzluklara odaklamak ve ona "Bunlardan bana biraz daha getirir misin lütfen?" demekten başka bir şey değildir. Şikayet ettiğiniz şeylerin sayısı ve süresi günden güne siz farkında olmadan daha da artar ve artık nur topu gibi sizi aşırı mutsuz ettiğini fark etmediğiniz bir alışkanlık kazanmışsınızdır.


Peki şikayet etmek neden bizi mutsuz eder? Öncelikle her olay ve durumdaki olumsuz yönlere odaklanmamızı sağlar, öyle bir noktaya gelirsiniz ki bir günün içinde bir sürü güzellik yaşamanıza rağmen zihin sadece kendi kötü olarak tanımladığı deneyimlere odaklanır. Sürekli olumsuz düşüncelerin zihninizi işgal etmenize izin verirseniz zaten yaşam enerjiniz git gide düşecek, kendinizi kötü hissedecek ve iyiye gitmek için gerekli motivasyonu sağlayamacaksınız. En kötüsü de şikayet edip durmaktan bir türlü çözümlere odaklanamayacaksınız. Şunu hep hatırlamanızı isterim; zihin düşüncelerinizi size ispatlamak üzere çalışır. "Hayat berbattır.", "Bu iş çok zor!", "Bunu ben hayatta beceremem." dediğinizde zihniniz size önce bu düşüncenizi destekleyecek paralel düşünceleri sonra da olayları ve deneyimleri göstermek zorunda. Bununla beraber bunları doğru düşüncelerle değiştirdiğinizde ise zihninizi çok güzel bir iş birliğine davet etmiş olursunuz.


Mutsuz olduğumuz halde neden kendimizi şikayet etmekten alıkoyamadığınızı merak ediyor olabilirsiniz. Öncelikle bundan dolayı mutsuz olduğumuzun farkında olmayabiliriz. Ayrıca arka arkaya şikayet ettiğimizde hissettiğimiz anlık rahatlama bizi bu şikayetlerin orta ve uzun vadede zehirlediği gerçeğini görmemizi engelliyor olabilir. Şikayet etme alışkanlığı kazanma konusunda en büyük tuzak da bu şekilde diğer insanlarla ilişkinizi geliştirdiğinizi düşünmenizdir. Yani aynı şeyden şikayet eden insanlarla birbirinizi daha da yükseltip diyalog geliştirmenizden ve yakınlık kurmanızdan bahsediyorum. Bu o anda size keyif verse de bunun süresi ve örnekleri arttıkça sizi derin bir mutsuzluğa sürükleyeceği kesindir. Üstelik şunu da unutmamakta fayda var; bugün sizinle beraber şikayet ederken eğleniyor görünen insanlar bir süre sonra çok negatifsiniz diye sizinle vakit geçirmek istemeyebilir. Kimse etrafında sürekli şikayet eden insanlar olsun istemez aslında.


Öncelikle bütün dünya size düşman veya kendinizi çok şanssız bir insan sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz bunu söyleyebilirim. Yüzlerce kişinin tek derdi inanın sizin mutsuz olmanız olamaz. Kurban bilincine girmek çok kolaydır ve zihninizin her zamanki eğilimidir. Ancak bununla mutlu olmadığınızı fark edip akışı tersine çevirmek de sizin elinizdedir. Şu an yaşadığınız her şey ama her şey geçmişte aldığınız kararların, yaptığınız seçimlerin ve düşünce kalıplarınızın ürünüdür. Öncelikle bu sorumluluğu almalısınız. Bu sorumluluğu suçlulukla karıştırıyor çoğu kişi. Oysa ortada bir suç yoktur, tercihler ve deneyimler vardır. Sonucu değiştirmekse tercihleri, tercihleri değiştirmek de düşünceleri ve davranışları değiştirmekle mümkün. Yani ortada suç veya suçlu yok. Düşündüklerini yaratan özgür iradeli bir insan var sadece.


Sağlık boyutundan bakıldığında; sürekli şikayet ettiğinizde stres hormonu olan kortizol seviyenizi arttırıp beyninize zarar verdiğinizi ve hafıza sorunları yaşayabileceğinizi hep aklınızda tutun. Yani siz rahatlıyorum zannederken aslında kendinizi ciddi sağlık sorunlarına sürüklüyor olabilirsiniz.


Şikayet etmenin zararlarına ikna olduysanız neler yapabileceğimize geçelim. Benim hemen hemen her yazımda ilk olarak karar vermek, seçim yapmak dediğimi göreceksiniz. Evet, bu durumda da öncelikle bu alışkanlığı değiştirmek konusunda sağlam bir karar vermeniz gerekiyor. Sonra kendinizi gözlemleyin, nelerden şikayet ediyorsunuz, ne kadar sıklıkta şikayet ediyorsunuz, kimlere şikayet ediyorsunuz ve hangi sözcükleri tercih ediyorsunuz. Bunların hepsi zihninizde otomatik üretilen düşüncelerdir. Siz düşünceleriniz ya da zihniniz değilsiniz. Hiçbir gelen otomatik düşünceyi benimseyip benzerlerini takip etmek zorunda değilsiniz. Bir süre şikayet ettiklerinizin sonuna bir "ama" koymayı deneyebilirsiniz. "Bugün arkadaşım beni çok bekletti ama o vesileyle harika bir kahveci keşfetmiş oldum.", "Usta söz verdiği tarihte tamamlamadı işi ama zaten hayati bir önemi yok bu durumun.", "Beni hiç aramıyorsun ama ben de seni arayabilirim özlüyorsam, senden beklemem şart değil." gibi. Zamanla da şikayetleri tamamen azaltın. Huzur vermeyen düşüncelerden uzaklaşmanın hayatınızda yarattığı dönüşümleri gördükçe zaten kendiniz ikna olacaksınız kolayca. Bu arada meditasyon yapmak, kendi kendinizi durduramayacağınızı hissediyorsanız profesyonel destek almak gibi seçenekleri de mutlaka değerlendirin.

Comments


bottom of page