"Kendime vakit ayıramıyorum.", "Kendimi sebepsiz yere çok kötü hissediyorum.", "Bir türlü planlarımı hayata geçiremiyorum.", "Kimse işini yapmıyor!", "Hiçbir şey istediğim gibi olmuyor!" gibi cümlelerden en az birini sık kuruyorsanız siz de iflah olmaz bir mükemmeliyetçi olabilirsiniz. Çoğu zaman pozitif bir özellikmiş gibi bahsedilen mükemmeliyetçilik aslında fazlasıyla yorar, esir alır ve kötü hissettirir.
İş yerinden bir türlü vaktinde çıkamayanlar, başkalarının hatalarına karşı tolerans gösteremeyenler, başarısızlıktan aşırı korkanlar, kendinden veya başkalarından gerçekçi olmayan, çok yüksek hedeflere ulaşmasını bekleyenler, kimsenin kendisi kadar çalışmadığını / düşünmediğini / üretmediğini söyleyenler, yazdıklarını bir hata var mı diye defalarca kontrol edenler, dış görünüşünden bir türlü memnun olmayanlar, bir şeyi mükemmel yapamayacağını hissedince hiç yapmayanlar, başkasının başarısından mutsuz olanlar ya da onların başarısını yetersiz görenler mükemmeliyetçilerin birkaç tipik örneği olarak sıralanabilir.
Mükemmeliyetçiliğiniz onaylanmama korkusundan, yetersizlik hissinizden, obsesif olmanızdan ya da geçmişte ebeveynlerinizin size çok yüksek hedefler koyup onları başarmaya zorlamasından kaynaklanıyor olabilir. Önemli olan bunun önce farkına varmanız, sonra size zarar verdiğini görüp, bunu değiştirmek için bir seçim yapmanız. Ne kadar büyük başarılar elde ederseniz edin kendinizi asla yeterince iyi bulmayacağınız için bu size zarar veren, stres yaratan, mutsuzluk döngüsüne sokan bir özelliktir. Üstelik sürekli sonuç odaklı hareket ettiğiniz için yaşadığınız andan da keyif almanızı engeller.
Düşünsenize, insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerine daha az önem verseniz, yaptığınız işleri daha az kontrol etseniz, sadece elinizden gelenin en iyisini (daha fazlasını değil) yapmaya karar verseniz günde kaç saat kazanırsınız... Ve kendinizi daha özgür bıraktığınızda hissedeceğiniz huzur da cabası... Mükemmeliyetçilikten vazgeçmeye başladığında etrafınızdaki insanlar için mükemmel olmanızın düşündüğünüz kadar önemli olmadığını fark edeceksiniz. Bir düşünün etrafınızda mükemmel işler ortaya koymadığı halde yeterli bulunup takdir gören kimse yok mu? Eminim ki var. Sosyal hayatınıza daha fazla vakit ayırabilmek, sürekli kendini ve başkalarını yargılayarak enerji kaybetmemek harika olmaz mıydı?
Mevcut işinde ya da davranışlarında mükemmel olmak için kendini yıpratanların yanı sıra bir de mükemmel yapamayacağım bir işi hiç yapmayayım düşüncesiyle planlarını bir türlü hayata geçiremeyenler var. Benim örneğin hayatım boyunca spora karşı çok büyük bir direncim oldu. Sağlığım için gerekli olduğunu biliyor, hep spor yapmaya başlamaya niyetleniyor ancak bunu bir türlü başaramıyordum. Sonra kendimi buna zorlamaya karar verdim. Çok yakınımda bir spor salonu açıldı. Her akşam bir sonraki sabah oraya gidip kaydolma kararıyla yatıyor, her sabah boğazım şişmiş şekilde kalkıyordum. Bu halde gidemem deyip vazgeçmemden bir saat sonra boğazım normale dönüyordu. Zihnin oyununa bakar mısınız? :) Sonra şunu fark ettim, ya orada gidip kendimi perişan edene kadar bir buçuk saat sert bir antrenman yapacaktım ya da hiç gitmeyecektim. Arasını kabul etmiyordum. Her şey siyah ya da beyaz olmalıydı. Bunu fark ettiğim an dedim ki biraz da grileri deneyelim, hiç başlayamamaktan iyidir. Bir sabah kalktım sadece 20 dakika kardiyo yapmak hedefiyle gittim oraya. Ne oldu tahmin edin; kendime koyduğum yüksek hedefi aşağıya çekip kendimi rahat bıraktığımdan gönüllü olarak 30 dakika kardiyo yaptım üstelik sonra biraz ağırlık da çalıştım. Sonra da kademe kademe alıştıkça süreleri ve ağırlıkları artırdım ve şu an 8 aydır haftada 3-4 gün severek spora giden biri haline geldim. Tek yaptığım şey muhteşem performans ısrarımdan vazgeçmekti. Planlarınızı, size iyi gelecek şeyleri ertelemeyin, hedefi biraz daha aşağıya koymayı deneyin, grilere izin verin.
Mükemmeliyetçiliğin size bir faydası olmadığına ikna olduysanız birkaç önerim olacak. Öncelikle kendinize şunu her gün tekrar edin: "Her zaman elimden gelenin en iyisini yapıyorum." Mükemmeliyetçiliğinizin olumsuz sonuçlarını listeleyin, bu sonuçlar olmasa nasıl bir hayatınız olurdu ve siz kim olurdunuz yazın. Ya hep ya hiç mantığından uzaklaşma kararını hemen bugün alın, hatalar tolere edilemez değildir ve sizi değersizleştirmez. Başkalarının mükemmel olmayan işlerinin ve eylemlerinin takdir gördüğünü gözlemleyin. Sorumluluk alın ama başka insanların sorumluluklarını üstlenmeyin. Bazı işleri kasten normalde yaptığınızdan daha az iyi yapın, mükemmel olmak zorunluğu olmadığını görün. Bir işin zamanla gelişebileceğine inanın, illa ilk ortaya koyduğunuz iş mükemmel olacak diye bir şey yok, her zaman daha iyi versiyonunu üretebilirsiniz ama önce başlayın. Mükemmeliyetçilikten uzak durmaya başladığınızda kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi ve sosyal hayatınızın geliştiğini ve kendinize ne kadar fazla zaman kaldığını şaşkınlıkla gözlemleyeceksiniz.
Kendinize haksızlık etmediğiniz bir gün olsun :)
Comentarios