“Nedir Şu Ego?” başlıklı yazımda Retiküler Aktive Edici Sistem'in (RAS) işleyişi gereği zihnimizde üretilen otomatik düşünceleri hemen kabul etmeden sorgulamayı başarmanın önemli olduğunu söylemiştik. Böyle düşünceler birbirini takip edebilir, kendinizi çaresiz ve kötü hissetmenize sebep olabilir. Benim böyle anlarda girdiğim arayışlar sonucu kendi kendime geliştirdiğim ancak sadece benim değil çevremdeki insanların da epey işine yarayan “Zihin ile Münazara” egzersiziyle tanıştırmak istiyorum sizi. Daha önce bu çalışmanın adı "Ego ile Münazara" idi. Ancak ego bilinçaltınızdaki kayıtlara göre dış dünyadan verileri değerlendirdiği için ego ile bilinçaltını beraber kapsayabilecek bir kavram olarak zihin kelimesini tercih ederek egzersizin adını "Zihin ile Münazara" olarak değiştirdim.
Bu egzersiz tercihen bir kağıt alınarak el yazısıyla yapılmalı. Hatta mümkünse ilkokulda öğrendiğimiz bitişik el yazısıyla yapılması harika olur. Bunu yapamıyorsanız bile yazarken fazla düşünmeden hızlıca yazdığınıza emin olun. Mümkün olduğunca egonun devreye girmemesi amacıyla bu tavsiyeleri veriyorum. Sebebini birazdan anlayacaksınız.
Bu münazaranın başkanı sizsiniz. Kağıtta en üste son dönemde zihninizin sürekli sizin canınızı sıktığı, sizi genel iyilik halinden çıkaran konuyu yazın. Örneğin size o günlerde sürekli “İş bulamayacaksın, parasız kalacaksın.” gibi şeyler fısıldıyorsa, konu olarak “İş bulabilir miyim, bulamaz mıyım?” gibi bir soru cümlesi yazabilirsiniz. Altına ilk paragrafa zihninizden duyduğunuz her şeyi değiştirmeden, hafifletmeden olduğu gibi yazın, “Daha önce de 6 ay iş bulamadın, perişan oldun. Zaten yeterince eğitimin yok. O eğitimi alacaktın, şimdi o olmadan kimse sana istediğin pozisyonu vermez. Kimseden borç da alamazsın. Ne yapacaksın? Nasıl geçineceksin? Rezil olacaksın herkese.” diyor olsun örneğin, hepsini yazın olduğu gibi.
Sonra ikinci paragrafa “Bunlar ne kadar gerçek?”, “Geçmiş her deneyim aynen tekrar etmek zorunda mı?”, "Bu düşüncelerin altında nasıl bir inanç olabilir?", "Bu otomatik düşüncelere inanmasam kim olurdum, nasıl hissederdim?", "Hangi şartlarda düşüncelerim şu ankinden farklı olurdu?", “Şu an farklı bir bakış açısı benimseyecek olsam bu ne olabilir?”, “Bu durumu düzeltmek için öncekinden farklı nasıl bir adım atabilirim?”, “Bu sorun çözüme ulaşmış olsa, bugünkü bana neler söylemek isterdim?” gibi soruları yazın. Bu soruları siz de çoğaltabilirsiniz çalışmanın mantığını anladıktan sonra.
Sonra da burnunuzdan derin nefesler alıp uzun sürede yavaşça verirken, biraz daha gevşeyerek yeni bir paragrafa başlayıp daha iyimser ve şefkatli bir kimlikle bu soruların sizin durumunuza uygun olanlarına resme biraz daha dışarıdan bakmaya gayret ederek cevaplar verin. Bu sorunlar çok sevdiğiniz bir arkadaşınıza ait olsa ona davranacağınız gibi yüreklendirici bir tutumla devam edin. Yine örneğimiz özelinde konuşacak olursak; “Bu biraz bana haksızlık. Evet en son iş arama sürecimde 6 ay işsiz kaldım ama orada biraz hareketsiz de kalıp başvurabileceğim her yere başvurmadığımı fark etmiştim sonradan. Bu kez elimden gelenin en iyisini yaparak çok daha kısa sürede iş bulmam mümkün. Bu otomatik düşüncelerin sebebi güzel şeyleri hak etmediğim inancı olabilir. Bunun üzerine ayrıca çalışacağım. Moralimi bozan bu otomatik düşüncelere inanmasam şevkle iş aramaya devam eden biri olurdum ve eminim kısa sürede de sonuca ulaşırdım. Eğer şu an maddi zorluk çekiyor olmasaydım kendimi bu kadar acımasızca yargılamazdım. Dolayısıyla sorun aslında benim yetersizliğim değil, mevcut durumdan duyduğum rahatsızlık sadece. Gelelim neler yapabileceğime; sadece kendi kendime aramak yerine bir arkadaşımdan yardım da isteyebilirim bu kez. Eski iş yerinde finans müdürü beni çok severdi, ona da bir söyleyeyim aklında olsun. Aslında dayımın da çok tanıdığı var bir de ona çıtlatayım durumu, belki oradan da bir şey çıkar, belli mi olur…. İş bulmuş Deniz olsam bugünkü Deniz’e ‘Kendini üzdüğüne, yargıladığına, yorduğuna değdi mi? Bak buldun işte mis gibi bir iş, artık bu sorun geride kaldı.’ derdim. Çözüm son derece mümkün, yapmam gereken hedefime odaklanıp, olumsuzluklara odaklanmayı reddetmek ve gereken neyse yapmak, farklı yollar denemek, farklı bakış açılarına ve aklıma gelen gelmeyen tüm olasılıklara açık olmak. Ben bunu başarırım.” gibi cümleler yazıya dökülebilir. Tabi ben burada örnek üzerinden konuştuğum için kısa tuttum cümleleri, siz aklınıza ne geliyorsa uzun uzun yazın.
Aslında çalışma burada bitiyor ama ben daha güçlü olması için bir de bonus paragraf eklemenizi tavsiye ediyorum. O paragrafa bugün özellikle zihin ile münazara konunuz neyse onun özelinde şükredebileceğiniz beş şey yazabilirseniz hem durumun zihninizin size gösterdiği kadar kötü olmadığının farkına varacaksınız hem de olmayanlar, ters giden şeyler yerine, var olanlara ve yapabildiklerinize odaklanarak gerekli motivasyonu daha kolay sağlayacaksınız. Ayrıca daha da güçlendirmek için yeterince konu özelinde şükür yazdığınıza emin olduktan sonra diğer şükrettiğiniz şeyleri de yazabilirsiniz. Yine bu örneğimiz üzerinden gidecek olursak; “Bugüne kadar hep bir şekilde iş bulduğum için şükrediyorum. Her zaman er ya da geç güzel bir çözüme ulaşmayı başardım. Farklı bakış açıları ve egzersizlerle çözüm odaklı olmayı seçtiğim için şükrediyorum. Aklıma işle ilgili yeni fikirler geldiği için şükrediyorum çünkü hepsi farklı olasılıklara kendimi açtığım anlamına geliyor. Daha önceki işimde bulduğum fikirle şirketin cirosunun artmasına ciddi bir katkı sağladığım için şükrediyorum. Yeni işimde de böyle katkılar sunabilirim. Eski deneyimlerimden ders aldığım için şükrediyorum böylelikle aynı döngüleri yaşamadan yoluma devam edebiliyorum. Her şeyi düzeltebilecek güçte olduğumu bildiğim ve gücümü geri almayı seçtiğim için şükrediyorum. Her zaman bana destek olan dostlarım için şükrediyorum, sayelerinde bu ayı çok daha rahat geçirebiliyorum. İyi ki varlar!” gibi cümlelerle kendinizi iyice sahip olduklarınıza ve güzel sayılabilecek gelişmelere odaklayın. Bunu başardığınızda zihniniz “savaş - kaç” tepkisinden çıkarak hedefinize sizi götürecek fırsatları görüp değerlendirmeye başlayacaktır.
Özetle;
İlk paragraf: Zihninizin getirdiği otomatik düşünceleri yani size fısıldadığı her şeyi olduğu gibi uzun uzun yazın.
İkinci paragraf: Yukarıda yazılan soruları yazın.
Üçüncü paragraf: Bu sorulardan hangileri durumunuza uygunsa onların daha iyimser, şefkatli ve çözüme hevesli bir bakış açısıyla cevaplarını verin.
Bonus paragraf: Çoğu münazara konunuz özelinde olmak üzere, var olan ve güzel giden şeylere odaklanıp şükürlerinizi yazın.
Bu egzersizi her bunaldığınızda sakin bir ortamda, elinize kalem alarak yaptığınızda hem düşüncelerinizi organize ederek daha önce fark etmediğiniz sebep, çözüm ve olasılıkları fark edecek hem de yol haritanızı takip etmek için gerekli motivasyonu sağlamış olacaksınız. Umarım bu egzersiz sizlere de iyi gelir. Bence denemeye değer :)
Comentarios