Herkesin bir takım istekleri, hedefleri, hayalleri var ancak birçoğumuz bunları gerçekleştirmekte ciddi bir sıkıntı yaşıyor. Kimimiz ise işle ilgili hayallerini kolayca gerçekleştirebilirken, ilişki alanında tökezliyor. Bazılarımız istediği ilişkiyi şahane bir şekilde yaşayabilirken, kariyerinde bir türlü istediği şekilde ilerleyemiyor. Ya da hedeflerimize kısmen ya da tamamen ulaşsak bile kendimizi kötü hissetmeye devam edebiliyoruz.
Bir hedefi gerçekleştirebilmenin ilk şartı onu seçmektir. Seçmekle sadece istemek arasında ciddi bir fark var. O yüzden ben hedefini isteyen değil de hedefini gerçekleştirmeyi seçen insan olmak ilk şart diyorum. Seçtiysen artık istemekten öteye geçmişsindir çünkü. Kim sağlıklı bir bedene sahip olmayı, harika bir ilişki yaşamayı, çok para kazanmayı istemez ki? Hemen hemen hepiniz bunları istediğini söyleyecektir. Şimdi bir düşünün gerçekten çok isteyip de başardığınız hedeflerinizle, istediğinizi söylediğiniz ama başaramadığınız hedeflerinizin öncesindeki tutumunuz, heyecanınız, davranışlarınız nasıldı. Eminim gerçekleştirdiklerinizin arkasında yüksek bir enerji, kuvvetli bir inanç ve pes etmeden devam edecek bir motivasyon vardı. Aradaki farkı iyi analiz edip yeni hedeflerinizi vizyonlarken üzerinde çalışmanız şarttır. Seçiminize bir türlü sadık kalamıyorsanız belki de o hedefi değiştirmek ya da daha sizin için daha doğru bir şekilde uyarlamak gerekiyordur.
Diyelim artık seçimimizden eminiz. Bu noktada da ne istemediğimize çok sık odaklanıyorsak tahmin edin ne yapıyoruz, evet zihnimizi istemediklerimizi hayatımıza çekmek için görevlendiriyoruz. Tertemiz bir şekilde yeni seçimimize odaklanmamız şart. İstemediklerimizi sürekli düşünmek bize onu ve daha fazlasını verir sadece.
Şimdi diyelim ki bir aşama daha ilerledik ve yeni seçimimize sadığız, odaklıyız, zihnimizden geçen olumsuz düşünceleri satın almıyoruz ve dolayısıyla kaygılarımız minimum düzeyde... Harika! Bununla birlikte, önümüze ilk çıkan engelde, ilk olumsuzlukta ya da hedefimizden bağımsız hayatın diğer alanlarında yaşanan herhangi bir kötü olayda hedefimizle ilgili adımları ertelemenin, kaygılara boğulmanın bizi hedefimizden hızlıca uzaklaştıracağını aklımızda tutmalıyız. Kendinizi olumsuzluklara tekrar odakladığınızda da zihniniz size düşüncelerinizi ispatlamakla görevli olduğuna göre kendinizi çok kötü hissetmeye başlarsınız, her yeni olumsuz düşünce sizi daha da karamsarlaştırır. "Her şey üst üste geliyor!" diye şikayet etmeye başlarsınız ve daha da kötü gelişmeler yaşanır. Zaten arada iyi gelişmeler olsa da siz artık hep kötü gelişmelere odaklısınızdır ve sadece onları görmeyi tercih edersiniz. Bu zihninizin sabotajından başka bir şey değildir. En kötü günümüzde bile inanın güzel anlar, güzel gelişmeler oluyor, biz görmeyi tercih etmiyoruz. O yüzden ne olursa olsun pes etmeden inançla hedefine koşmak da çok çok önemli bir şart.
Şunu da atlamamak lazım elbette; hedefiniz mevcut durumunuzdan (size göre) çok uzak ise bu durumda zihniniz sizi daha kolay tuzağa düşürebilir. Eğer böyle olursa zaten hedefinizi vizyonlarken ciddi bir rahatsızlık hissedersiniz içeride. Böyle bir durum söz konusuysa ara hedefler belirleyin kendinize. Böylelikle o ara hedefler gerçekleştikçe inancınız ve motivasyonunuz tazelenir, daha sağlıklı ilerlersiniz. Örneğin; 7 yıldır hayatınızda kimse yoksa ilk hedefiniz evlenip çocuk yapmak değil de çok tatlı biriyle tanışmak olabilir. Ya da ayda 40 bin TL kazanmayı hedefliyorsanız ve şu an 4000 TL kazanıyorsanız bu kazancı hemen on katına çıkaracağınıza inanmakta zorluk çekebilirsiniz. Size mantıklı görünen bir hedefle başlayın. Böylelikle her küçük hedef gerçekleştiğinde mutluluk kimyasallarınızı da tetiklediğiniz için düzenli aralıklarla kendinizi daha iyi hissedersiniz. Bu da size devam edecek motivasyonu sağlar.
Son olarak; hedefimi gerçekleştirince şöyle bir insan olacağım, böyle bir insan olacağım diyorsanız işiniz çok zor. Örneğin; iş bulunca çok güler yüzlü olacağım, herkese yardımcı olacağım, mutlu olacağım diyorsanız kötü bir haberim var, şimdiden o insan olmak durumundasınız. Şartlara bağladığımız hiçbir şeyi kendimize yaşatamayız. Yoldan keyif almak ve iç enerjimizi yüksek tutmak durumundayız. İş bulunca mutlu olacağım, param olunca kendimi iyi hissedeceğim gibi şartlara bağlı bir süreçte zihniniz hep o hedefler için çalışmanızı erteletmek için elinden geleni yapacaktır. Siz de bir türlü olmuyor istediklerim diye yine kendinizi korkunç bir girdapa sürükleyeceksiniz muhtemelen.
Bahanelere sığınmadan yoluna ısrarla devam eden bir insanın hedeflerine ulaşması kaçınılmazdır. Çok yorgunum, kendime hiç zaman kalmıyor, bugün çok yoğunum, şimdi psikolojim müsait değil Pazartesi başlarım gibi bahanelerin hepsinin ama hepsinin geçersiz olduğunu aksiyona geçmenin tadını aldığınızda çok net göreceksiniz. Hiçbir bahaneye geçit vermeden iki ay yolunuza devam edin, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Ne kaybedersiniz ki? Bugüne kadar hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklediniz, şimdi farklı yollar ve yöntemler deneme zamanıdır belki...
Harika bir gün olsun!
Comments