top of page
Yazarın fotoğrafıDeniz Değerli

Mutluluk Hormonlarımızı Tanıyalım

Beynimiz temelde iki şeye odaklıdır; hayatta kalmak ve üremek... Genlerimiz için bir fırsat gördüğünde bizi ödüllendirmek, onu kaçırdığımızda da kötü hissettirmek üzere dizayn edilmiş bir beynimiz var. Salgıladığımız hormonlar sayesinde iyi ya da kötü hissediyoruz. Bize kendimizi iyi hissettiren mutluluk hormonlarımız hakkında bilgi sahibi olmak çok önemlidir. Böylelikle kişisel gelişim tavsiyelerinin karşılığını bilimsel olarak da kavrarsınız.


Dopamin: İhtiyacınız olan şeyi bulduğunuzda ya da herhangi bir hedefe ulaştığınızda salgılanır. Hedefiniz çaba gerektirse de ona ulaşmaya teşvik eder. Bir kurbağa sineği gördüğü zaman dopamin salgılar, avlanma isteği tetiklenir, bunun için ihtiyacı olan enerji açığa çıkar. Yani dopamin bir ihtiyacın karşılanacağının beyindeki sinyali niteliğindedir. Aynı şekilde hedefinize ulaştığınızda da dopamin seviyeniz yükselmiştir. Futbolcu gol attığında yüksek miktarda dopamin salgılar. Beyin bedene dopamin vasıtasıyla "Başardık!" der. Bu hormonumuz motivasyonumuzu ayakta tutan en önemli beyin kimyasalımız dolayısıyla kişisel gelişim tavsiyelerinin çok büyük bir çoğunluğu aslında bu hormonumuzu bize düzenli salgılatma amacını taşıyor.


Dopamin seviyemizi artırmak için küçük zaferleri kutlamayı öğrenmemiz gerekiyor. Her gün dünyayı kurtaramayız. Büyük başarılar için beklemek ve olmadıkça rahatsızlık duymak yerine küçük adımları kutlamak dopamini tetikleyecektir. Ertelediğimiz, bir türlü başlayamadığımız can sıkıcı işleri bölerek yapmak da iyi bir yöntemdir. Bu arada elbette adımları gereğinden de küçük belirliyorsak bu kez de biraz daha ölçeği büyütmek işe yarayacaktır. Ek olarak; günde sekiz saat uyumanız, bol bol şükretmeniz hatta bunu şükretme egzersiziyle alışkanlık haline getirmeniz, düzenli meditasyon yapmanız da size büyük fayda sağlayacaktır.


Endorfin: Fiziksel acıyla tetiklenir. Acıyı fark etmenizi bir süre engeller. Coşku ve zindelik hissi verir. Zorlayıcı bir spor antrenmanında ya da sakatlandığınızda endorfin salgılarsınız. Gülerken ve ağlarken de bir miktar endorfin salgılanır. Endorfin günlük stres ve kaygılardan daha az etkilenmemize yardım eder.


Endorfin salgılamak için bol bol gülün, sizi güldüren insanlara ve aktivitelere özellikle zaman ayırın. Ağlayın da ama... Oturup özellikle ağlamayın tabi ama bazen rahatlamak için ağlamanıza da izin verin, kendinizi engellemeyin. Farklı egzersiz rutinleri takip edin. Farklı kas gruplarını çalıştırarak endorfin salgılamaya devam edebilirsiniz. Vücudunuzu esnetin. Ayak ve el parmaklarınızı, hatta kulaklarınızı esnetmeyi deneyin. Düzenli uygulamayla işe yaradığını göreceksiniz.


Oksitosin: Birine güvendiğimizde ya da size olan güvenini hissettiğimizde oksitosin salgılarız. Dokunma, sarılma, sevişme, doğum yapma gibi durumlarda tetiklenir. Başkalarıyla güvende olma duygusunu üretir. Bağ kurmakla ilişkilidir.


Daha çok oksitosin salgılamak için sevdiğiniz insanlara sıkı sıkı sarılın, onları hediyelerle şımartın. Güvenilir bir insan olmaya dikkat edin çünkü oksitosin sadece birine güvendiğinizde değil size güvenildiğinde de salgılanır. Ayrıca masaj yaptırmak da oksitosini artırır.


Serotonin: Kendinizi önemli, başarılı gördüğünüz ve tatmin olduğunuz anlarda salgılanır. Başkaları tarafından saygı görme duygusunu üretir. Gururla ilişkilidir. Sosyal üstünlük ile tetiklenir.


Serotonini artırmak için geçmişteki başarılarınızı listeleyin ve bunları sık sık aklınıza getirin. Kendinizle gurur duymanıza izin verin. Başarılarınızı başkalarıyla paylaşın. Aynı şekilde başkalarıyla da gurur duymayı ve onları takdir etmeyi alışkanlık haline getirin. Beyniniz gerçek görüntü ile hayali ayırt edemez dolayısıyla kendinizi önemli hissettiren çok mutlu anlarınızı zihninizde yeniden yaşayın. Ayrıca serotonin üretiminde D vitamininin de etkili olduğunu biliyoruz dolayısıyla güneş ışığından mahrum kalmayın.


En önemli mutluluk hormonlarımızdan bahsettik bir de kontrol altında tutmamız gereken önemli bir hormonumuz var.

Kortizol: Kendinizi kötü hissettirir. Sizi rahatsız eder, "bir şeyler yap" emrini verir. Acil durum alarm sistemi gibi çalışır. Acı hissini uyandırır. Stres hormonu olarak da anılır. Acıyla deneyimi ilişkilendirir. Örneğin büyük bir kaza geçirdiğinizde kahkahalar atıyorsanız kahkaha sesi duyduğunuzda korkarsınız çünkü kortizol devreleri sayesinde korteks kahkahayla kötü hissi ilişkilendirmiştir.


Kortizol size kendinizi tehdit altında hissettirdiğinde ve "bir şeyler yap" emrini verdiğinde en iyi yöntem o an hiçbir şey yapmamaktır. Bir şey yapmadığınızda alternatif üretmek için zaman kazanırsınız. Olumlu beklentiler oluşmaya başlar. Yani kötü hissettiğimizde onu yok etmek, reddetmek yerine kabul etmek ve durmak ilk adım olmalı. Ayrıca kortizol seviyenizi azaltmak için sağlıklı beslenin, düzenli egzersiz yapın, uyku düzeninize özen gösterin, kendinizi rahatlatmayı ve dinlenmeyi öğrenin. Yukarıda anlatılan mutluluk hormonlarınızı artıracak aksiyonları aldığınızda kortizol seviyeniz zaten düşecektir.


Gördüğünüz gibi ister sadece spiritüel açıdan bakın, isterseniz biraz daha rasyonel kişisel gelişim tavsiyelerine göz gezdirin ya da tamamen bilimsel perspektiften değerlendirin hep aynı ihtiyaç listesine ulaştıyorsunuz; kendini sevmek, hedefleri aşamalandırmak, küçük zaferleri kutlamak, şükretmek.


Kişisel gelişim meselelerine beynimizin işleyişi ve hormonlarımız perspektifinden bakmak size kendinizi iyi hissettirdiyse bu konuda daha çok bilgi sahibi olmak için Loretta Graziano Breuning'in ."Mutlu Beyin" kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Comments


bottom of page